Wednesday, September 15, 2010

Karıncalar Hakkında bilmedikleriniz


İtalyan haber ajansı ANSA’da yer alan habere göre ilginç özellikleriyle insanları şaşkına çeviren karıncaların yuvalarını korumak için intihat etikleri ortaya çıktı. Mark Moffett adındaki bir etolog  Adventures Among Ants adlı kitabında bir işçi karıncanın “istilacı” bir karıncayı durdurmak için nasıl kendini öldürdüğünü anlatmış.
Silindir karıncaların yuva yaptığı bir ağacın altına bir parça bal koyan Moffett, hazırladığı tuzağın etkisi altında kalan değişik türde karıncaların yuvaya gelişini gözlemlemiş.
Moffet, bu sırada, silindir karıncalardan birinin yabancı bir karıncayı durdurmak için yaptığı eyleme de şahit olmuş. Among Ants Kitabına göre, yabancı karıncanın tam onu geçmeye çalıştığı sırada kendini parçalayan silindir karınca, bu şekilde sarımsı bir toksik madde salarak düşmanını anında öldürmeyi başarmış.
Eğer karıncalar hakkındaki bu haber sizi kesmediyse, bence, sonuna kadar bu yazıyı okumaya devam edin.
Karıncalar 100 milyon seneden daha fazla dünyada yaşamaktadır ve gezegenin her yerine yayılmış durumdadırlar.
Dünyanın bilinen en yaşlı karıncası bir amberin içinde korunmuş şekilde bulunmuştur. Adı Sphecomyrma freyi’dir. (Geleneksel teoriye göre, İnsanoğlu yaklaşık 30 bin ila 50 bin yıl önce evrim geçirmiştir.)
Bugün yaşayan tüm karıncaların toplam ağırlığı, yaşayan tüm insanların ağırlığından daha fazladır.
Dünya üzerinde 35 bin karınca türü mevcuttur.
Karıncalar kendi vücut ağırlıklarının 20 katını kaldırabilirler. (35 kg. ağırlığındaki 10 yaşında bir çocuğun bir karıncayla boy ölçüşebilmek için 700 kg. kaldırması gerekir.)
Çoğu karınca türü sıcak iklimlerde yaşar.
Yaklaşık 9.500 karınca türü bilinmektedir. Bilim adamları bunun yaklaşık iki katının henüz keşfedilmeyi beklediğine inanmaktadır.
Bir karıncanın ortalama ömrü 45 ila 60 gündür.
Tüm böcekler arasında en büyük beyin karıncanınkidir. (Bizim sonsuz fikirlere sahip büyük insan beynimiz aslında memeliler arasında en büyük beyin değildir. Örneğin, bir balinanın beyni insan beyninin altı katıdır.)
Bir karıncanın beyninde yaklaşık 250 bin beyin hücresi bulunur. (Bir insanın beyninde 10 bin milyon beyin hücresi mevcuttur. Dolayısıyla, 40 bin karıncalık bir koloninin toplam beyin hücresi toplamı bir insanınkine denktir. )
Bazı karıncalar günde yedi saat uyur. (Normal bir insan günde ortalama sekiz saat uyur.)
Bir karıncanın dışı sert kabuktandır, buna dış iskelet adı da verilir. (İnsanların ve başka bazı hayvanların iç iskeleti vardır.)
En büyük karıncanın uzunluğu 2,54 santimdir. ‘Pekin-Çin’de 2.40’lık bir adam dünyanın en uzun boylu insanı olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiştir.)
En küçük karınca bir milimin onda biri uzunluğundadır.
Bir karınca kolonisinin nüfusu yüz binlerden milyarlara varabilir. (Dünyanın en kalabalık nüfusu toplam 1.306,313.812 insanla Çin’dedir.)
Karıncalar sadece dokunmak değil, koku almak için de antenlerini kullanırlar.
Karıncanın karnında iki mide vardır. Bir mide yiyeceği kendi için saklar; diğeri ise diğer karıncalarla paylaşılacak yiyecekleri depolar.
Karıncaların akciğeri yoktur. Oksijen vücutlarına tüm bedene yayılmış küçük deliklerden girer; karbondioksit de aynı deliklerden çıkar.
Tüm böcekler gibi, karıncaların da altı bacağı vardır.
Karıncalar gri, kırmızı, kahverengi, sarı, mavi ya da mor olabilirler.
Karıncanın vücudu üç bölümden oluşur: Kafa, gövde, ve metasoma (kuyruk kısmı).
Karıncalar koloni denen büyük gruplar hâlinde yaşarlar. Her karıncanın kolonide belirli bir görevi vardır.
İşçi karıncalar yuvadan çöpü alıp, dışarıya, özel çöplüğe taşımakla görevlidirler.
İşçi karıncalar dişidir. Koloninin çoğunluğunu dişi karıncalar oluşturur.
Köle-Yapıcı karıncalar başka karıncaların yuvalarına saldırır ve yumurtalarını çalar. Bu yumurtalar kırılıp, yavru karıncalar çıktığında kolonide köle olarak çalışırlar. 
Kraliçe karıncaların doğduklarında kanatları vardır. Başka koloniler kurmak için uçup giderler; sonra kanatları düşer.
Kraliçe karınca 15 yıla kadar yaşayabilir ve bir kez eşlemesi gerekir.
Her karınca kolonisinin en az bir, bazen de birden fazla Kraliçe’si vardır.
Ahşap karıncaları önemli yırtıcı böceklerdir ve geniş bir koloni oldukları takdirde günde binlerce böcek toplayabilirler.
Ahşap karıncaları düşmanını ağzını açarak tehdit edebilir.
Normal şartlarda, Marangoz karıncalar canlı ya da ölü ağaçlarda yuva yapıp, kütükleri ya da ağaç gövdelerini çürütürler. Öte yandan, yuvalarını evlere, telefon direklerine ve diğer insan elinden çıkma ahşap yapılara da yapabilirler.
Yaprak-kesen karıncalar yağmur yağarken yaprak kesmezler, ve keserken şiddetli yağmura maruz kalırlarsa, yaprakları genellikle yuvanın dışında bırakırlar.
Petek karıncaları çorak mevsimlerde hayatta kalmak için kayda değer yöntemler geliştirmişlerdir. Yağmurlar sırasında, bu karıncalar işçilerini su ve nektarla beslerler. Bu işçiler yiyecek fazlasını sindirim sistemlerinin kursak denen bölümünde depolarlar.
Karıncaların başlıca düşmanı insanlardır. Yuvalarını ve yaşam ortamlarını yok edip, böcek ilaçlarıyla onları öldürüyor, hatta bazı yerlerde onları yiyor.

No comments: