Friday, September 17, 2010

Meyve diyetiyle kilo almayın!

Özellikle yaz aylarında kilo vermek için iyi bir seçenek gibi görünen ancak yanlış uygulandığında kilo alımına neden olan meyve diyeti konusunda çok dikkat edilmeli…

Yaz meyvelerinin yüksek oranda antioksidan öğeler içerdiğinden kansere karşı koruyucu özellik taşıdığını anlatan beslenme ve diyet uzmanı diyetisyen Şefika Aydın, “Özellikle yaz meyvelerinin kanser yapıcı ve ilerletici maddelerin oluşumunu engellediği bilinmektedir. Meyveler aynı zamanda iyi birer vitamin, mineral ve enerji kaynağıdır. Büyüme ve gelişmeye yardım eder, hücre yenilenmesini ve doku onarımını sağlar. Meyveler yüksek miktarda posa (lif) içermesi sebebiyle bağırsakların düzenli çalışmasında ve kolesterol seviyesinin kontrolünde büyük rol oynamaktadır. Aynı zamanda içeriğindeki yüksek posa sayesinde kişilerde doygunluk hissi gösterir. Yani kişi uzun süre açlık hissetmeyeceğinden aralarda yaptığı atıştırmalar azalır ve bir sonraki ana öğünde fazladan besin tüketimi engellenmiş olur. Bu bağlamda; obezitenin diyet tedavisinde de yüksek posa içeren meyve ve sebzelerin rolü büyüktür. Posa içeriği yüksek olan meyveleri örneklendirecek olursak; kabuklu armut, kabuklu elma, kayısı, muz, portakal ve kuru meyveler en posalı olanlardır” dedi.

“FAZLA TÜKETİM, FAZLA ENERJİ ALIMINA YOL AÇAR”

Meyvenin yeterli miktarlarda tüketilmesi gerektiğini anlatan diyetisyen Şefika Aydın, “Meyveler, gereksinimden fazla tüketildiğinde fazladan enerji alımına sebep olacağından kilo kontrolüne ters etki yapabilir. Çünkü basit karbonhidrat içeren besinlerdir. İçinde fruktoz denilen meyve şekeri vardır. Meyveler fazla yendiğinde, fazla kalori alınmasına neden olunur. Bu fazla kalori de kilo olarak geri döner. Bu yüzden meyve tüketiminde porsiyon kontrolüne dikkat edilmelidir. Bir kişinin bir günde yemesi gereken meyve miktarı, üç-beş porsiyon arasında değişir. Bunu değiştiren faktör kişinin yaşı, cinsiyeti ve alması gereken kalori ile ilgilidir. Bu porsiyon miktarını gün içine dikkatlice dağıtmak gerekir. Çocuklarda ve büyüme çağında meyvenin günde en az 3 porsiyon alınması gerekir. 1 porsiyonu gösteren örnek miktar; 1 küçük boy elma, armut, şeftali veya 1 çay bardağı kiraz, erik veya çilektir. Karpuz kavunun 1 porsiyonu 2 parmak kalınlığında hilal şeklinde kesilmiş 1 ince dilim miktarıdır. Yetişkinlerde 2-3 porsiyon alımı yeterlidir” diye konuştu.

“MEYVELERİ PROTEİNLİ GIDALARLA TÜKETİN”

Metabolizmamızın düzenli çalışması için ilk başta meyvenin ara öğünlerde tüketilmesini tavsiye eden beslenme ve diyet uzmanı Aydın, “Ayrıca kalorisi düşük, tok tutucu, tüketimi kolay ve bulunabilirdir. Ana öğün olarak tüketilmesinde sakınca yoktur. Yemekle beraber tüketilince yağlandırmaz. Özellikle meyveyi ana öğünde tercih ediyorsak proteinli gıdalarla tercih edelim. Etli yemeklerin yanında bol sebze meyve yemenin bazı çalışmalarda etin kolesterolü yükseltici etkisini azalttığı üzerine bazı çalışmalar vardır. Yine yumurta tüketiminde de yanında meyve yemek veya suyunu içmek ya da menemen gibi sebzelerle pişirmenin de kolesterol açısından daha koruyucudur. Proteinli gıdalarla tüketilince daha uzun süre tok kalmayı sağlar ve insülin dengesi de korunur. Örneğin yazın vazgeçilmezi karpuz, peynir, ekmek tüketimi sağlıksız değildir. Sadece miktar açısından çok aşmamak gerekir. 1 kase yoğurt + meyve salatası +ekmek hafif olması açısından öğün olarak alınabilir. Sakıncalı olan bunu hem kahvaltı hem öğle hem de akşam yemeği olarak yemektir. Bilinen ve birçok kişi tarafından uygulanan en büyük yanlış, öğünde tek başına meyve tüketmektir. Yani sabahtan akşama kadar kiraz ya da karpuz yemek yanlıştır” diye konuştu.

“TEK BAŞINA MEYVE DİYETİ SAĞLIKSIZDIR”

“Tek başına meyve diyetinin sağlıksız” olduğunu ifade eden Aydın, şunları söyledi: “Meyve diyeti, monoton ve can sıkıcıdır. Sürekli aynı besinlere yönelmek bıktırıcıdır. Besin öğeleri yetersizliğine neden olur. Çok kısa sürelerde fazla kilo kayıpları sağlansa da kalıcı olmaz Kısa sürede ağırlık kaybı sağlar, hızlı kaybedilen ağırlık yağdan değil yağsız kitleden oluşur. Eski beslenme alışkanlıklarına geri dönüldüğünde kaybedilen ağırlığın korunması mümkün olmaz, daha fazla kilo artışı olur. Oysa ki ana öğünlerde tüketilen meyvelerin yanında proteinli bir besinin olması tek başına meyve tüketimine oranla besin öğelerini içermesi sebebi ile her açıdan sağlıklıdır. Özellikle yaz mevsiminde kilo vermek için doğru bilinen yanlışlardan birisi de tüm gün yemek yemek yerine meyve yiyerek daha az kalori almaya çalışmaktır. Oysaki gün boyu tüketilen meyve de günlük almamız gereken kaloriyi karşılamaya yetebilir. Tek başına basit karbonhidrat alımı vücutta hızlıca harcanmaktansa depolanmayı tercih ederek özellikle adipoz doku üretimine sebep olur. Yani bel çevresi başta olmak üzere yağlanma artabilir. Yani kilo verme isteği hüsrana dönüşerek kişi kilo veriyor gibi tartı ibresinin düştüğünü görse de yağlanması değişmez. Meyvenin çok çabuk acıktırdığı da unutulmamalı. Meyveler içeriğindeki karbonhidratın türü basit olması sebebi ile daha bilinçli tüketilmelidir. Çünkü basit şeker içeren besinler kan şekerini hızla yükseltip hızla düşüren etkiye sahiptir. Bu bağlamda meyvelerin glisemik indeksi göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin incir, muz, karpuz, kavun ve üzümün glisemik indeksi diğerlerine oranla daha yüksektir ve daha çabuk acıktırırlar. Elma, armut ve şeftali gibi meyveler ise glisemik indeksi düşük olanlarıdır. Meyvelerin sağlığa olumlu katkılarının yanında aslında tüketimi ile ilgili bu tip yanlışları yapmamak gerekmektedir. Sıklığını ve miktarını doğru ayarladığımız süreçte vücuda olumlu getirileri vardır.”

No comments: